18.10.07

Kedi Köftesi Hamster Hayvanı

Dört ay kadar önce ev hayvanı kadromuzdaki boşluğu doldurmak adına hamster edindik. Sağolsun hanım fareden kemirgenden korkan bir insan olmadığından gönül rahatlığı ile kafesi aldım kolumun altına geldim eve. Bu arada kafes denen plastik-metal konstrüksiyon hamster sahibi olmak için harcamanız gereken meblağ'ın büyük kısmına tekabül ediyor. İşin hayvan kısmı ucuz, en kral pet-shop'tan gonzales kasa son model hamster'ınızı 20 liradan alabilirsiniz, hamster için daha fazla para isterlerse anlayın ki iş kafes noktasına geldiğinde yanağınızdan öpmeye niyetliler. Tekrar söylüyorum, bu meret en janti yerde 20 lira, ayda 30 tane üreyen hayvana daha fazla para vermenin anlamı yok.

Tahmin ediyorum ki çok ürediklerini söylediğim anda gözlerde bir parlama oldu. Hamster denen canlının 1 ayda ergen olduğunu, 15 günde doğurduğunu ve bir batında ~10 yavru verdiğini öğrenince benim de gözümde Kötek Hamster Üretme Çiftlikleri ve Peynircilik, Hafriyat Sn. tic. ltd. şti şeklinde bir ticari sicil gazetesi ilanı canlanmıştı ama sermaye bulamadım.

Efendim başa döneyim, hayvanat bayiindeki arkadaş benim "Ben bu hamster denen şeyden alacak idim, neler almam lazım" şeklindeki sorumdan hamster camiasına yabancı olduğumu anlayınca, kafesle beraber, talaş, yem suluk vb elzem edevatın yanında ballı yem, hamster parfümü, ekstra talaş falan da kakalamayı ihmal etmedi. ballı yemleri hamster tüketti, kafes koku yapmasın diye sattıkları suyu da parfüm niyetine ben kullanıyorum, daha iki sene gider bana.

İşin enteresan yönü kafes denen şey hamsterdan daha sevimli. Cicili bicili renkli plastikler, efendime söyleyeyim borular, alafortanfonik egzersiz cihazları. Eklemlenebilir ve upgrade edilebilir bir sistem kurmuşlar ki para harcamayı bırakamayın. Neyse standart bir kafes donanımı, talaş, yem vs alıp hamster beğenme seviyesine eriştik. 20 tane yavrunun birarada yaşadığı kafesten gözüme beyazlı kırçıllı bir tanesini kestirdim, görevli arkadaş sağolsun binbir güçlükle alıp kafese dahil etti. Parasını da ödedik, evimize yollandık.

Hamster denen zibidi daha çok geceleri aktif. Geceyarısından sonra sabaha kadar yemek, spor, temizlik döngüsüne giriyor. Sabah olunca da akşama uyanmak üzere uykuya yatıyor. Çok temiz, titiz terbiyeli bir tür olduklarına dair söylentiler var ancak 4 aydır bakıyorum, öyle bir ışık göremedim. Elalemin hemstırı tuvaletini belli bir yere yapıyormuş, bizimkisinin tekerleğini pok götürüyor. Aileden gelen bir eğitim sanırım, bizimkisi alamamış. Huyu da pis, iki sevelim diyoruz, sıkıya gelince ısırıyor.

Hayvanın güzel tarafları da yok değil. Sevimli olmasının yanında pisboğaz olması ve yemek seçmemesi nedeniyle problemsiz bir ev hayvanı. kuruyemiş, sebze, meyve ne bulursa yiyor. Eline aldığı şeyin ağzında kaybolmasından Agop'un kazı gibi götürdüğünü zannedebilirsiniz ancak işin aslı o değil. Yemeği bulduğu zaman yanaklarına (avurduna) dolduruyor daha sonra da yiyemediklerini çıkartıp bir yere saklıyor.

İnternette sık sorulan bir soru da hamster'ın cinsiyetinin nasıl anlaşılacağı; kişisel tecrübem şu: eğer yavru hamster erkekse iki hafta içinde direk anlaşılıyor zaten.

Sonuç olarak evde beslemeye uygun, sevimli bir hayvan, kısa ömürlü olması kötü. Maksimum 3 yıl ömür biçiyorlar. Yalnız yaşamaya da uygun oldukları söyleniyor ki evin istila edilmesini istemediğimden beyefendiye eş almayı planlamıyorum. Köfte bey bekar haliyle bize yetiyor.

Görsel: Mr Da Trang veya Jenniek ns bilemedim...

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Fikir babası olduğun bizim hamster, nam-ı diğer 'fare'(süper yaratıcı isim), aşırı aktif yapısı gereği kendisiyle ilgilenen çıktığı sürece 7/24 oynanma hizmeti sunuyor. Hatta uykudan uyandırdığında şişmiş ve yarı açık gözleriyle daha şirin bile oluyor :) Başlarda uykudan uyandırınca sinirli olduklarını duyduğum için tırsıyodum ama bizimki çok hanımefendi çok.

Temizlik konusunda eski temiz hamster aile yapısı yok heralde artık. Nerde o eski hamsterlar. Onlar buraya ilk geldiğinde buralar hep ağaçlıkmış.

Dediğin gibi çok obur, özellikle acaip bulgur ve çekirdek hastası. Bi avuç dolusu bile versen hepsini dolduruyo yanaklara, daha bi tombullaşıp sevimlileşiyo. Yanaklara dokununca içindekileri hissedebiliyosun :)

Bi de anlamsız bi şekilde aşırı uysal. Kocaman bi yaratığın elinde (insan oluyo o kocaman yaratık) gayet sakin. Ayağını tutup çeksen, kuyruğundan yakalasan bile umrunda değil. Ben olsam öyle büyük bi yaratığa bu kadar güvenmezdim.

Hakkı Kötek - Nosferatu dedi ki...

Al işte, benim isyan ettiğim de bu işte, herkesin hemstırı uysal elletiyor. bizimkisi anca ısırır.

serdar değişelim mi hamstırları, bizimki konuşuyo bak...