25.4.07

Akşam

Özetle:
İş çıkışı, vapurla kadıköye, tiyatroya. Balık-ekmek, muhabbet, Haluk Bilginer. Otobüs, muhabbet, ölüm, kader, Ev...

uyku...

20.4.07

Meme üzerinden ırkçılık

Çocukluğumdan hatırlıyorum, jönlerin esas kızları televizyonda en fazla boyun nahiyesinden öptükleri zamanlar. Ben de ekranda öpüşen birilerini görünce yüzümün kızardığı yaştayım.

Meraklı bir çocuğum, belgesel çıkınca ekrana yapışıyorum. En çok astronotlu uzaylı belgeselleri seviyorum. Ee hep uzay belgeseli yok tabi televizyonda, arada bu dünyayı da anlatıyorlar.

Afrika yerlilerini belgesellerden tanıdım, değişik insanlardı, mesela bir kabilenin kadınlarının boyunları çook uzundu, bazıları kulaklarını, dudaklarını delip genişletip kocaman halkalar takıyorlardı. Hayatını evde ve mümkün olduğunda tv karşısında geçiren bir çocuk için bu değişik insanlar, başka memleketler çok ilginçti.

Yalnız bir gariplik vardı.

Kadın vücudunun sansür edildiği zamanlarda, bu afrikalı ablalarımızın memeleri gayet normal birşey gibi gösterilirdi.

Evet biliyorum, kültürlerinde üst tarafı örtmeyi gerektirecek bir kural kaide yoktur, her daim öyle geziyorlardır, onlar için normaldir. Ama bizim için normal değildi. Kendisi ne kadar geniş meşrepli de olsa beyaz bir kadının memesini açıkça göstermezlerdi. Rio karnavalında sadece sırtındaki kuş tüyleriyle dans eden bir kadını göremezdik yakın zamana kadar televizyonda. Hiçbir televizyon programı "bunlar böyle yaşıyor, hep memeler fora geziyolar" diyerek çıplaklar kampından görüntüler sunmadı düne kadar.

Anladım ki, afrikalı olunca, siyah olunca, bizim gibi yaşamayınca kadın değilsin, memen beyaz kadının memesi kadar korunmaya değer değil.

Vahşi hayvanları gösterir gibi gösterdiler bize afrikalıları.

Saramacca kabilesinin kadınları! Siz rahatlıkla gösterseniz bile içimdeki çocuk görmesin diye sakladım memelerinizi.

Beyaz kadın kadar saygı göreceğiniz dünyaya selamım olsun.

18.4.07

Mordor Konsolosluğu (İstanbul)

Efendim mesai saatleri içerisinde Yıldız dolaylarındayım. Departmanca işyerimizin bodrumundan 5. katına taşınalı beri boğaza bakarak çalışıyoruz. Verim düştüyse de, yapılan işlerin sanatsal boyutu arttı gibi.

E tabi manzara böyleyken fotoğraf çekmesek olmaz. Yanlış asa ile çekmeyi deneyince de fotoğraf soldaki gibi görünmekte.

Bir alt postta resmi olan sevgili abimiz de bir adet kara kule ekledi, oldu mu sana mordor konsolosluğu.


Bu da şirketin yangın merdiveninden çekilmiş bir fotoğraf, her yer mavi mavi oldu maksat renk olsun.

17.4.07

Grafik Tablet

Hanım sağolsun, grafikerlik mesleğiyle uğraşmakta. Son dönemde yurtdışına iş yapacağım diyerek hanemize bir adet grafik tablet aldı. Doğal olarak eşini iş hayatında destekleyen biri imajımı bozmamak için ses etmedim.


Gel gör ki bu grafik tablet denen meret gayet eğlenceli bir alet. Şekilde görüldüğü gibi tabletle birlikte bir kalem bir adet de mouse gelmekte. Piller de kutuya dahil :)


Aşağıda işyerinden çok sevdiğim bir abimin resmi mevcut, bahsi geçen grafik tablet ile yaptım. Kısa sürede bu kadar oldu. Baya bir fırın ekmek yiyip birşeyler çiziktirebilenler kadrosuna girmeye niyetliyim.





Yeni resimler yaptıkça buraya ekleyesim geliyor... buyrun bu da Erçin Hocam.



sanatın ve sanatçının dostu 3Kardeşler grafik tabletçilik sundu...

6.4.07

Kiwi

Bazı günler tek istediğim yoğun günün akşamında 1 saat Uçmak.
Kiwi beni anlardı...

(Animasyon Dony Permedi'ye ait, ellerine sağlık)

Romatoid Artrit

Sözde kışın bitmesi ve havaların nispeten ısınması ile küçüklüğümden itibaren muzdarip olduğum bu hastalık bir nebze ara verdi ağrıya sızıya.

Ataklarında eklemlerde şişme, ağrı ve sabah sertliği (tahmin ettiğiniz değil) ile seyreden bu rahatsızlık ile ilgili maalesef semptomatik tedavi ve yayılmayı önleme dışında herhangi bir ilaç müdahalesi mümkün değil. Sebebi bilinmeyen, vücudun kendi dokusuna düşman olması şeklinde ortaya çıkan oto-immün bir hastalık. (house gibi oldu)

Yukarıda ilk tanının konmasına yardımcı olan rontgen imajı bulunuyor. hastalıktan muzdarip orta parmak ayan. (sen 10 yıl tıp oku radyolog ol, 15 yaşında velet rontgenden hareket çeksin)

orjinalini kaybetmişim, http://www.golge.net 'teki resimden aldım. :)
Romatoid artrit ile ilgili daha çok bilgi için tık, tık
Aşağıdaki diyaloğu sözlükte de yazmıştım, ilgili olduğundan buraya da kopyalıyorum. orjinali şurda

el parmaklarındaki bilimum eklem şişip zonklamaya başlayınca doktora gidilir. aile tatmin olmaz. izmirin tanınan romatologlarından birinden randevu alınır.

doktor ağır ağır muayenesini yapar. büyük bir ciddiyetle tansiyon ölçer, nabız sayar. hareket kısıtlılığı var mı bakar vs.

- şimdi şöyle iki tip romatizma var, şimdi sizde bulunan romatizmaaa
- (özel muayene olunca siz olduk di mi, negzel anlatıyon bak)
- büyük eklemleri tutan
- (bismillahirrahmanirrahim)
- kalp kapakçıklarına yerleşeeen
- (eşhedüenlaa...)
- romatizma tipinde.
- (aha aha aha)
- değil!!!
- (ulan doktor gibi ben senin)
- tedavisi yok, bununla yaşamayı öğreneceksin
- (bunu sağlık ansiklopedisi de dediydi zaten)

bunun akabinde hasta diyaloğu takdire şayan bu doktorumuz, prospektüsü 3 sayfa, yan etkileri sistemlere göre gruplanarak listelenmiş bir ilaç yazar. ilacın amacı romatizmanın yayılmasını önlemeye çalışmak olup, prospektüsteki yan etkileri arasında seksüel disfonksiyon bile vardır.
yemişim romatizmayı deyip ilaç bırakılır.

HEROES

Heroes NBC kaynaklı yeni alışkanlık kaynağımız. Senin benim gibi kendi halinde yaşayan hintlisi olsun, japonu olsun bir dünya vatandaşın süper güçleri olduğunu keşfetmesi sonucu yaşanan olaylar vs.

Birbiri ile alakasız görünen karakterler yine göbekten bağlı, o bunun babası, öbürüküsü eltisi falan derken işler karışıyor.

Yaptığım ufak bir araştırmada, çocukken süpermen(!) okuyup telekinezi falan gibi mevzulara aklının ermeye başladığı yaşlarda masanın üstündeki nesneleri beyin gücüyle hareket ettirmeye ıkınan deneklerin diziye gönülden bağlandıklarını tespit ettim.

Arkasından konuşmak gibi olmasın karakterlerimizi çekiştirelim biraz. Yüzlerine de söylerim gerçi.



Yazının ilerleyen kısımları spoiler içerebilir

Claire Bennet (çiirliidır)
Kendi kendini iyileştiren bu bacımız garip bir depresyon içerisinde bünyeyi sağa sola vuruyor. “vay benim babam beni kandırıyor, zaten üvey evladım, nedir bu benim çektiğim çile” şeklinde gezip depresyon ticareti yapıyor, hırkaya dikkatinizi çekerim.

Gücü : Kendi kendini iyileştirme.

Doğum yeri : masaçüses
Meslek : Öğrenci
Hobileri : yüksekten atlamak, çöp öğütme makinasına kol sokmak. Kaburga ittirmek.
Fobileri : Otopside uyanmak, bi de kan görmeye dayanamıyor.



Hiro Nakamura (Hirocan)
Saati durduracam, uzayı bükecem diye ıkınmaktan basuru patlatan hiro çabalarının meyvelerini toplar, kendini süper kahraman kadrosuna aldırır. Ancak güçleri gelip gitmektedir. Hiro samuray gazıyla kendini kılıca katanaya adar. Babadan torpilli hiromuz sempatikliği ile, örf ve ananelere önem veren japon terbiyesi ile gönlümüzün kahramanıdır. Kerata amerikaya geldi sevgili bile yaptı kendine. Macera dolu amerika.

Gücü : zaman ve uzayı bükebiliyor. (bazen)
Doğum yeri : Tokyo
Meslek : Cubicle Nöbetçisi
Hobileri : Ikınmak, Nissan Versaya binmek, sempatiklik yapmak.
Fobileri : Lüzumsuz olmak, aman gücüm zayi olmasın.


Isaac Mendez (Entel)
İzhak kendi halinde bir ressam, kafası iyiyken yaptığı resimlerin gelecekten haber verdiğini keşfedince tribe girip artis artis hareketler yapıyor. “Aman hatun beni terketmesin, aman nivyorka zeval gelmesin” diye kendini paralarken iyice sıçıp batırıyor. be adam sen bi kendine çeki düzen ver, bi gusül abdesti al, iki rekat namaz kıl, istiareye yat zaten görürsün ne gerekiyorsa. yeteneğini kafa bulmak için bahane eden bir dangoz olduğunu tahmin ediyorum.

Gücü : gaipten haber vermek.
Doğum yeri : New York
Meslek : Problemli sanatçı
Hobileri : geçen gün bi çakmışım kafa bi milyon hoca edebiyatı
Fobileri : toplumdan dışlanmak.


Matt Parkman (Gariban)
Ne yapsa yaranamayan adamlar vardır da, işte bu öyle bi adamcağız. Mel Gibson gibi düşünce okuyor fakat sadece kadınlarınkini değil. Evliliğimi kurtaracağım diye yatakta hanıma parende attırıyor, hatunu mücevherata boğuyor gene yaranamıyor. yazık be.

Gücü : Düşünce okumak

Doğum yeri : Misisipi
Meslek : Aynasız
Hobileri : telkinle donut yemek, boynuzlarını cilalamak.
Fobileri : Hanımdan tekme yemek


Micah Sanders (Küçük Emrah)
Baba mapusta, Ana kötü yola düşmüş. Bu çocukçağız da çabalıyor ki mutlu bir aile ortamı bulabilir miyim diye. My wife and kids dizisinde de ukala veledi oynuyordu, aynı özellikler burda da var. Eli tamire yatkın bir nevi Anakin Skywalker. Yarın öbürgün laptoplardan lazeryon yapıp dark side'a geçerse şaşırmayın. Gene de aile kurbanı bir evlat, kıyamam.

Gücü : Tamir mamir, öyle işler.
Doğum Yeri : Nort karolayna
Meslek : Öğrenci
Hobileri : Laptop sökmek takmak
Fobileri : Yuvasının dağılması.


Mohinder Suresh (Prof_34M)
Bu kardeşimiz de babasının yüzünden kendini mutant peşinde bulmuş bir mecnun. Çok fazla X-Men okuduğundan "Mutant okulu kursam, aylık kelle başı 3000$ alırım paraya para demem" gazı alıp kendini Xavier moduna sokmaya çalışıyor. Kapı kapı gezip "Evin hanımı ile görüşebilir miyim, güçleri var sanırım" diye çırpınıyor. Be adam sen koskoca bir profesör olmuşsun, ne işin var gurbette taksicilik yapıyorsun? biraz akıllı olsana be güzelim. Başına bin türlü iş geldi akıllanmadın, ganj ırmağının kenarına oturur ağlarsın tabi.


Gücü : İnadı
Doğum yeri : Pencap
Meslek : Öğretim görevlisi
Hobileri : Mutant peşinde koşmak, bilimsel uğraşlar falan.
Fobileri : Babasına layık bir evlat olamamak.


Nathan Petrelli (Cemuzan)
Senatörlük peşinde bir garip adam. Kendini bu derece kampanyaya seçime vermesi iktidar problemleri olduğunu düşündürüyor. Güçlerinden çekiniyor, bilinmesini istemiyor. Mafya yüzünden karısı sakat kalmış, onun intikamını alacak herhal, bekliyoruz.

Gücü : Uçuyor

Doğum yeri : Yukarı bruklin
Meslek : Avukat – Senatör adayı
Hobileri : Kadınlara düşkün biraz.
Fobileri : Aman gücüm bilinmesin, uçtuğum duyulmasın. (salak)


Peter Petrelli (Otlakçı)
Rüyalarının peşinde kendini heder ediyor bu kardeşimiz, lan acep ben sıyırıyor muyum diye düşünmeden uçabileceğine inanması yaşına rağmen pokemondan etkilenebilecek bir zeka seviyesinde olduğunu düşündürüyor, haklı çıkması ise tamamiyle tesadüf. kendisini yancı zannedip gereksiz bir hero olduğunu düşünen izleyiciler ise ilerleyen bölümlerde şaşıracaklar.

Gücü : Uçuyor, görükmez oluyor, kendini iyileştiriyor, her yol var pezemenkte.

Doğum yeri : Yukarı bruklin
Meslek : Hastabakıcı
Hobileri : Hayaller kurmak, o hayallere inanmak.
Fobileri : Sağı solu patlatacam diye korkuyor garibim.


Ahmet Saylır (Zırzop)
Dizinin şerefsizi bu. Yüce bilge Ben amcanın "Büyük güç beraberinde büyük sorumluluk getirir" sözünü unutup, kendini karanlık tarafa kaptırmış bir karakter. Allah ıslah etsin.


Gücü : Yakaladığı heroların beyinlerini söküp güçlerini ele geçirebiliyor, artık beyinleri yiyor mu, üstüne başına mı sürüyor nasıl yapıyor bilemiyoruz..
Doğum yeri : Bilinmiyor
Meslek : Saatçi
Hobileri : Konserve açmak.
Fobileri : Allahtan bile korkusu yok itin.


Niki Sanders (Mrs.Hyde)
Garibim miccah'ın anası. Kocası hapse düşüp, manava kasaba borcu kabarınca hesabı ödemek için internette soyunan bu ablamız "bir ben var benden içeri" sözüne güzel bir örnek teşkil ediyor. Aynalarla falan konuşuyor, büyük ihtimal yönetmen orda simgesel bir anlatım yakalamak, insanın kendi içindeki şeytanı betimlemek istemiştir ama ben ablaya bakmaktan mesajı biraz kaçırdım.


Gücü : Deli kuvveti
Doğum Yeri : waşinton
Meslek : Milliyet internet güzeli
Hobileri : Evde film çekmek.
Fobileri : Evladından ayrı düşmek.


23 Nisan itibariyle tatil bitiyor, Heroes geri geliyor.

Resmi Web Sitesi : http://www.nbc.com/Heroes/
Bu da Zeroes : http://www.youtube.com/watch?v=IWJJBwKhvp4